KENEVİR

Kenevir insanlık tarihinin en eski bilinen hem endüstriyel hem de tıbbi alanda kullanılabilen aynı zamanda birçok ağaca kıyasla en az 25 kat daha fazla oksijen üretebilme potansiyeline sahip kültür bitkisidir. Biyolojik adı Cannabis sativa olan bu tek yıllık bitki, insanlık tarihinde önemli bir yer edinmiştir. Çift çenekli ve otsu yapısıyla kenevir, tarih boyunca farklı medeniyetlerde çeşitli amaçlarla kullanılmıştır. Günümüzde de sürdürülebilir geleceğin önemli bir parçası olarak karşımıza çıkmaktadır.

Antik dönemde Orta ve Güney Asya’da ilk kullanımlar görülmüş ve bunun tekstil ve tıbbı alanda yoğunlaştığı tespit edilmiştir. Orta çağ döneminde gemicilik ve dokumacılıkta kullanılmaya başlandı. Günümüzde ise tekstil endüstrisi, gıda sektörü, sağlık alanı, kağıt sektörü, inşaat, uzay sektörü, uçak sanayi gibi alanlarda kullanım imkanına ulaşmıştır.      

Kenevir bitkisi ile ilgili günümüze kadar çok tartışılan konular olmuş ve bu konuların bazılarının doğru noktaları ifade etmediği görülmüştür. Dünyada kenevir yetiştiriciliği irdelendiğinde başlıca endüstriyel narkotik ve tıbbi amaçlarla üretimi yapıldığı anlaşılmaktadır. Endüstriyel kenevir (Cannabis sativa L.) üretimi hem çevre dostu olması hem de sağlık (kalp sağlığı, kolesterol düzenleyici, kanser vakalarında olumlu yönde etkili, parkinson, alzaymır, dikkat eksikliği, zihinsel odak noktası toparlayıcı vd) yönünden önemli katkılarının olması nedeniyle kuralları dahilinde yapılması son derece önemlidir. Kenevir üretiminde herhangi bir kimyasal katkıya ihtiyaç duyulmaz, kısa sürede yetişir, fazla su gerektirmez, iklim değişikliğine uyumludur.

Her mevcudatın bir sultanı vardır. Nebatatın sultanı kenevirdir. İnsanlığın kendini bildi bileli evrenin dört elementi vardır. Bunlar ateş, hava, su ve topraktır. İşte bu mucizevi ürün tüm bunları içerisinde barındıran yegane bitkidir. Ne demişler Lütfu keremin kainata armağanı olan liyakata uygun endüstriyel bitki ülkemiz için hakkettiği ne yerde ne de anlayıştadır. Kenevir üretiminin başını çeken Çin’de sözü edilen bu bitkiye ayrı bir önem verilmiştir. Ülkemiz topraklarında da çok iyi yetişme potansiyeli olan bu mucizevi ürüne neden gerekli önemi vermeyelim. Eğer usulüne uygun ve kanuni sınırları içerisinde yapıldığı takdirde kenevir bitkisi ülkemiz insanına hem sağlık ve hem de ekonomik olarak sağlayacağı destek göz ardı edilemeyecek boyuttadır. Ecdadıyla geçmişten günümüze gelen yurdum insanına özel olduğu kadar sayılamayacak kadar çok alanda doğru katkı verecek kenevir bitkisini neden günlük yaşamımıza almayalım. Bu anlamda mütekamil bir yapılaşma kenevir sultanlığına sayısız katkı sağlayacak ve sultanlığın paha biçilmez bir mücevheratı olarak yerini alacaktır.    

İkinci mesele ise, arkeolojide bize kazandıracaklarıdır. Unutulmaması gereken en önemli nokta bilinen ve bilinmeyen tüm tarih kainatın kalbi olan TÜRKİYE”de de uzun yılların birikimi olan bu saha sadece erbabı olan bir yapılaşma ile vücut bulacaktır. Dolayısıyla Dünya kültür mirasını da en üst noktalara çıkaracaktır.

Türkiye önderliğinde Türkmenistan başta olmak üzere birçok coğrafyanın tasavvuf özünü ezelden ebediyete kadar kadim devletin unsurları ile bir vücut bulan KENEVİR farkındalığı ülkemizin gücüne güç katacaktır. Böylelikle kainatta olması gereken en ileri seviyeye gelinmesinde ülkemizin rolü de büyük olacaktır.